Clicky

Cebrî Atalet Hallerinde İkram Edilen Lütuflar

Atalet; hareketsizlik, boş durmak, tembellik gibi manalara gelmektedir. Hareket etmek, insanın mühim ihtiyaçlarından birisidir. Başta kas ve kemik sistemi olmak üzere vücudumuzun tamamı için hareket etmek oldukça faydalıdır. Hareketsizlik ise kas ve kemik sistemini zayıflatan, vücutta hantallaşma ve güçsüzleşmeye yol açan bir faktördür. Bunun gibi zihnî atalet de kişinin beyin fonksiyonlarını zayıflatır ve bunama riskini arttırır.

Maddiyat ve maneviyat arasında muazzam bir ahenk vardır. Atalet, vücudumuz için olduğu gibi maneviyatımız açısından da oldukça zararlıdır. Efendimiz’in (s.a.v.) ibadetlerin az da olsa devamlı olanının makbul olduğunu bildirdiği rivayet edilmektedir (Müslim, Müsâfirîn, 216). Namaz gibi temel ibadetlerin de her gün belirli vakitlere tahsis edilmesi manevi ihtiyaçlarımızla da alakalıdır.

Aktif olmanın pek çok faydaları olmakla birlikte dinlenmeye de ihtiyacımız vardır. Mesela uyku sırasında vücudumuz yavaşlar ve rüya gördüğümüz sırada dahi hareketsiz kalır. Bununla birlikte uykunun bazı bölümlerinde de hareket ederiz. Gözlerimiz uykunun rüya görülen kısmı olan REM döneminde hızlı bir şekilde hareket eder. Bu dönemde ayrıca beynimizin görme alanı da aktifleşir. Yakın zamanda yapılan araştırmalarda REM uykusu sırasında beynin görme alanındaki aktivitelerin beynimizin görme fonksiyonunu koruduğu gösterilmiştir[1]. Uykunun REM dönemleri azaldığında ise beynin komşu bölgelerinin görme alanını istila ettiği tespit edilmiştir. Bu araştırmalar uyku sırasında rüya görmemizin hikmetlerinden birini daha ortaya çıkarmış ve Rabb’imizin Rahmaniyet tecellilerinden birini daha bizlere göstermiştir.

Hastalık gibi bazı hallerde bedenen, zihnen ve manen âtıl kalabiliyoruz. Bu durumlarda âdetimiz olan ibadetlerde de aksama olabiliyor. Rahmeti sonsuz Rabbimiz böyle durumlarımızda hususi lütuflarda bulunmakta ve devam edemediğimiz ibadetleri yapmışız gibi kabul etmektedir. Bununla alakalı bir hadis-i şerif meali şöyledir:

“Kul hastalanır veya yolculuğa çıkarsa (bu sebeple yapamadığı amellerin karşılığı), daha önce mukîm / evinde iken, sağlam olduğu zamanlarda yaptığı amellerinden ötürü aldığı ücretin aynısı kendisine yazılır.” (Ahmed b. Hanbel, 4/410, 418; Buharî, Cihad, 134).

Hastalar risalesinde de bu hususa değinilmiş ve ifa edildiğinde riya gibi illetlerle zarar görme ihtimali olan bu nafile ibadetlerin -hastalık gibi nedenlerle aksatıldığında- sanki ihlasla yapılmış gibi sayıldıkları müjdesini vermektedir:

Ey hastalık sebebiyle ibadet ve evradından mahrum kalan ve o mahrumiyetten teessüf eden [üzülen] hasta! Bil ki hadîsçe sabittir ki müttaki [takvalı] bir mü’min, hastalık sebebiyle yapamadığı daimî virdinin sevabını, hastalık zamanında yine kazanır. Farzı, mümkün olduğu kadar yerine getiren bir hasta, sabır ve tevekkül ile ve farzlarını yerine getirmekle o ağır hastalık zamanında sair [diğer] sünnetlerin yerini hem hâlis bir surette, hastalık tutar” (25. Lem’a).

Rahmeti sonsuz Rabbimiz böyle cebrî atalet hallerimize hususi ikramlarıyla lütufta bulunmaktadır. Rabbimizin bizleri maddi manevi ataletlerden muhafaza buyurmasını ve vaktimizi ihlaslı ibadetlerle değerlendirmeye muvaffak kılmasını niyaz ederiz.


[1] Eagleman DM, Vaughn DA. The Defensive Activation Theory: REM Sleep as a Mechanism to Prevent Takeover of the Visual Cortex. Front Neurosci. 2021 May 21;15:632853.

Dinlenmek için uyuyan, çalışınca da dinleneceğini bilseydi, daha az uyur, daha çok çalışırdı.

Kuş Sütü / Ahmed İhsan Genç

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir