Clicky

GÖNÜL İTİKÂFI

RAMAZAN başta RUH olarak bütün letaifin en muazzam bayramıdır.

Kuş Sütü / Ahmed İhsan Genç

Ramazan-ı mübarek daima yoğun kulluk şuuru ve iman zuhuru ile geçirilmesi gereken bir aydır. Öyle ki dünyevi mesailer azaltılır, hatta olabildiğince meşgale seyreltilir. Bu durum genel bir istifade yaklaşımıdır ve herkes de bunu arzu eder, elbette istisnai şartlar ve zorunlu durumlar ona göre değerlendirilir. Evet, ibadet yoğun bir atmosferin içine girmek olan, Recep ve Şaban’la hazırlanıp Ramazan’la tam zirvesine çıktığımız ve odağına oturduğumuz bir bayram mevsimidir. Evet, Ramazan’ın her anı bir bayramdır ki bayram ile hitam bulur.

İşte Ramazan’daki bu özellik ve güzellik, bu yoğunluğu hissetmekle o mevsimin havasını yaşamaktan ileri gelmektedir. Tam bir şehrayin haline gelen ve cömertliğin, lütuf ve keremin, ihsan ve faziletin doruklarda yaşandığı maneviyatın gönüllere bir başka dokunduğu zaman dilimidir. Herkesin varlığına sinen bir parlaklık ve ruhlarına inen bir nur gibi bunu hem toplum hayatında hem ferd hayatında hem muamelatımızda hem ahlakımızda hem haricimizde hem derunumuzda yaşayabilmenin adıdır Ramazan. Kur’an’ın kuşatarak doldurduğu iklimin en verimli ve en münbit zeminidir. Nice baharlar gelir geçer ama yürekleri yeşermeyenlerin, gözleri yaşarmayanların mevsimi hep hazandır, hep kıştır. Rabbim işte binler güzellikleri, hayır ve hasenatı serdiği, sunduğu, dağıttığı ve saçtığı mübarek Ramazan ayında bize düşen kısmıyla nasibimizi ancak avuçlarımızı geniş geniş açarak, eteklerimizi büyük büyük gererek ve küfelerimizi bol bol doldurarak aramalı değil miyiz? Belki ruhlarımızı bir nefes gibi o mevsimin havasına salarak hayat verdiği bütün canlara giren bir esinti olup Ramazan’da yok olmanın şevkini anlamalıyız. Evet, bu ay aynı zamanda şevk ayıdır. Hasretin bittiği, kapıların açıldığı, sevgililerin kavuştuğu aydır.

Hepimiz rahmet ve inayet tayflarına yönelmiş reşhalar gibiyiz, hayatımızı Ramazan imbiğinde damla damla damıtmak ve akis akis yansıtmak için bulunmaz bir fırsatın, değerli bir nimetin elimize geçmesiyle hem sevincimiz hem coşkumuz hem de kutsiyetimiz artmakta.

İmanımızın sardığı benliğimizle dolu dolu yaşayacağımız ve kendimizden geçeceğimiz bir sebep ararken Rabbimiz bize Ramazan’ı sundu. Hem semadan gelen nurlarla yıkanırken hem de gönüllerden fışkıran iştiyak ile manevi bir arınma kuşağını yaşar, gaşy oluruz. Bunu hissetmek ve içinde duymak bile önem arz ederken oruçlarla, teravihlerle, sahurlar, itikaf ve dualar, ibadetlerle gündelik hayatımıza Kur’an ve kulluk rengi katmak, iman ışığı yakmak, dünyamızı burcu burcu aydınlatmak için sünbüllendirmek ne tatlı bir kazanma kuşağı oluşturur. İnsan oruçla birlikte arınma boyutunda kesif ve karanlık süfliyattan, kazurattan, maddiyattan sıyrılmanın belki de imkânını bulur. Terbiye ve tezkiye vesilesi olan oruç ile tekmil ve tezyin barındıran ibadetlerle insan donanarak güzelleşir, olgunlaşır.  Nasıl ki bahar geldiğinde her şey kendini ifade ederek onun gelişine iştirak eder hem baharlaşır hem baharlanır öyle de biz de hem etrafımızda hem de enzarımızda iç dış canlılığı ile Ramazan’laşmalı ve bayramın kıymetini bilmeliyiz. Ramazan ve bayramları ömrümüze uzatmalıyız…

Nice gönüller Ramazan’a kilitlenmişken gözü başka bir şey görmez, her şeyine Ramazan girer, Ramazan dolar. İşte bu mana ufkunda gönüller de bir halvet esintisi ile o ortama sokulur ha sokulur. Kendini alabildiğine ve olabildiğine ubudiyet haliyle Rabbine tahsis eder. Sanki Ramazan baştanbaşa gönül ehline bir itikâftır. Tatile giren ihtiyaçlarımız yanında gönlümüzün orucu ve namazı gibi iman ve tefekkür deryalarına kendini salar, seyyiattan, hevaiyattan, hayalattan sıyırıp beden ve ruh bütünlüğünce maneviyatı güçlendirir. İşte gönüller itikâfı Ramazan boyunca yaşar… Hatta hayatını Ramazan’laştırır…

İbadetler insanın yaratılışındaki mihnetin ve minnetin eseri olarak fıtratına zimmetlenmiştir. Oruç ve namaz Ramazan’ın iki gülü şeklinde hayatlarımızı kendilerine has güzellikleriyle çiçeklendirir. Oruçla insan melekleşirken, Namazla kanatlanır, huzur-u ilahiye de tam bir abd olur. Ramazan kulluğun şerefinin arttığı, iman nurunun göğüslerden taştığı zamandır. Bu zevkli halleri, kutsiyetli amelleri ile Ramazan bize her devir döne döne zamanı ipten geçirerek örgüler. Ve mevsim nasibini alırken her nasip de Ramazanını bekler…

Kur’an bu ayda bir başka endama bürünür. Kur’an nurları her tilavetin halavetiyle gönüllere öyle bir ışık bırakır ki dilden dile, kalbden kalbe mukabeleten yansıyarak yayılır, çoğalır. Her Hafız Kur’an’ın dili olur, her mescit Kur’an’a bir kandil olur. Bir aydınlık iklime bizi taşırlar. Kur’an, öbek öbek dalgalanan merkezlerden kaynayan nur pınarları gibi akarak zamanı her dakikasıyla ışıldayan bir nehre dönüştürür. Hayata o ilahi vahyin sesi ve soluğu siner. Nazil olan ayetlerin semalarından rahmet yağmurları gibi manalar, hakikatler, nurlar yeniden yeniye, bütün tazeliği ile tekrar yeryüzüne iner, gönüller lahuti âlemlerin sağanağına tutulur.

İşte Ramazan bize pek çok hediyesi ve ikramıyla gelir. Ellerini doldurduğu ilahi ihsanları her yere bırakır, herkese dağıtır. Mahrum olanlar gözleri kapalı, gönülleri nasipsiz olanlardır. Rabbim Ramazan’dan hissemizi ziyade eylesin. Memnun olarak yolcu edelim ve tekrar kavuşma ümidiyle dualarımızı ona yoldaş eyleyelim. Makbul ibadetlerimizle inşallah bize kazandırdığı velayet pırıltılarını üzerimizden gidermeyelim, çıkarmış olduğu mana dünyalarından kendimizi aşağı indirmeyelim… Âmin…

Ramazan’ı anlamak ve bayramlarda buluşmak dileği ile…

Sanki Ramazan baştanbaşa gönül ehline bir itikâftır.

One thought on “GÖNÜL İTİKÂFI

  1. Allah razı olsun ramazanı bu dilek ve istekle idrak etmeyi ve yeni ramazanlar yaşatmayı nasip etsin inşallah…
    Herkese hayırlı ramazanlar ve hayırlı bayramlar diliyorum Allaha emanet olun…💐

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir