Clicky

Işıklı Gönüller

Hep bir Nurlu şahsın izini sürdüm
Perdeli aksinde resmini gördüm.
Yüzünde aydınlık bir müjde parlar
Ve hem geçmişten bugünü anarlar
Çağrışır gök kubbe, çınlar melekût
Söyler asırlar ötesinden sükût.
Zamanın bağrına alev düşmüştür
Dünyaya akbabalar üşüşmüştür.
İbrahim gibi atılır narına
Her dem koşar körüklenen harına
İmansız sineler yandıkça yanar
Her bir isyan yarası derinden kanar.
“Söz” olur hakikat tesellikârdır
Yed-i Beyza gibi mucizekârdır
Musa’nın hikmeti sihri yok eder
Nuruyla asası suyu yol eder
Zulümler boğulur iman nurunda
Kalpler hayat buldu sürurunda
Oldu gül bahçesi cennet yuvası
Hayatın her yeri her duası
Gülzâra döndüren manayı yaşa
Yokluğa temel bir dünya mı? Haşa!..
Sanma insan, muamma uzaydadır.
Ne uzakta ne zorda, kolaydadır.
Nefesinle hem içinde hem dışında
Her soluğu bir can ile alışında
Nefsinde düğümlü sırrı çözersen
“Ben” de bir ben içre varlık özersen
Kâinat keşf olur sırlar feth olur
Bu mana ile her insan medh olur
İmandır çözdüren, imandır çözen
Yol yol götürür istikbal çizen
Geçtiği yerlerde yeşilden ışık
Ve öyle ki toprak, su, hava aşık
Bahar gelir ayağını değdiği çöle
Derya dolar avucundaki göle
Cemiyetin kılavuz fenerleri
Yüce gönüllü, mana Alperleri
Âl-i himmet ışık süvarileri
Hem hayat hem iman fedaileri
Feyz alır çehrelerinden melekler
Coşar, döner sermest olur felekler
Şerlere kenetlenir kuvvetleri
Ve cennetlendirir o uhuvvetleri
Açılarak muhabbet çiçekleri
Zuhur eder eşyanın gerçekleri
Bulmaktır onların kaybetmeleri
Hiçliktir varlığa hükmetmeleri
İmanın nuruna gark olmuşlardır.
O NUR’un nuruyla yok olmuşlardır.
Gelecek hasretle onları bekler.
Onlarla olmaktır bütün dilekler.
Barış sancağı, adalet mizanı
Hür ruhlu, geniş fikirli iz‘anı
Vücudun esrarını anlayarak
Bu dünya mevcuduna sığmayarak
Kürreleri boncuk boncuk çekerler.
Hu hu diye ism-i tevhid ekerler.
“Esir” olur her şey künhüne vâkıf
Huzuru derk eder hilm ile âkif
Nefha-i Mesih’le nefes ederler.
Herkes için iyi niyet beslerler
Düşmanlık düşmanı, kötüye iyi
Şerlere yol vermez, hayır her şeyi
Her kelam dilinde hikmet parıldar
Kevserden çeşmeler akar şırıldar
İtminan ve sekine göğsünde çağlar
Fıtratından dosttur denizler dağlar
Görünür insanın aslı esası
Bu minval üzredir kişinin hası
Yer gök mana ile şenlenir an an
Her yerden mücessem okunur KUR’AN
Aydınlık gölgeli ışık ordusu
Şavkıyla kalkar karanlık korkusu
Sükûnet kaplar ruhları derinden
Öyle ki ışık yansır birbirinden
Amaçlar, dünyayı yaşanır kılmak
Ve ölmeden önce ölmüş sayılmak
Zira gerçek dirilik ahrettedir
Sonsuz hayat nuru sirayettedir
Bakıyorken dünyadan Firdevslere
Girer ervah arşiyeli kavslere
Yanar içinde binlerce nurlu his
Komple mülkü eder Rabbine tahsis
Ve ışıktan hüzmelenen varlığı
Çağırır ebedi vefakarlığı

Ahmed Feyzullah Özkul

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir