Clicky

İyi İnsanlar Köyü

Kim ne ile ünsiyet ederse onun nişanını taşır.

Kuş Sütü / Ahmed İhsan Genç

Ebû Saîd el-Hudrî (ra)’ın rivayetine göre Peygamber Efendimiz (sas) bir gün ashabına şu hikâyeyi aktardı:

Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu adam yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir rahibi gösterdiler.  Bu adam rahibe giderek, “Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu?” diye sordu. Rahip, “Hayır, kabul olmaz” deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüze tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek yüz kişiyi öldürdüğünü, tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim, “Elbette  kabul olur.” diye cevap verdi.

İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git. Orada Allah Teâla’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası kötü insanların yaşadığı bir yerdir” dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca öldü. Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri,  “O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü” dediler.

Azap melekleri ise, “O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki” dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek, “Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir” dedi.

Melekler iki mesafeyi ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü.”[1]

Müslim’de geçen bir diğer rivayette şu ilave vardır:

 Allahu Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesafenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.[2]

Bu hadis pek çok hakikati ve hikmeti ihtiva eden, üzerinde dikkatlice düşünülmesi gereken bir hadis-i şeriftir. Kul ne kadar günah işlerse işlesin tövbe kapısının her daim açık olduğunu, Allah’tan ümit kesilemeyeceğini, bir kulun affı konusunda tek karar merciinin Allah (c.c.) olduğunu, her âlimin üstünde bilen başka bir âlim olduğunu, meleklerin de Allah tarafından kendilerine bildirilenin dışında bir bilgi sahibi olmadıklarını, onların her hangi bir konuda karar ve yetki sahibi olmadan sadece Allah’ın emirlerini uygulayan memurlar olduklarını, niyetin amelden önce geldiğini ve bu niyetin değerini tartıp değer biçebilecek zatın Allah’tan başka kimse olamayacağı gibi pek çok dersi bu hadisten öğrenebiliriz.

Bizim bu hadisle ilgili üzerinde durmak istediğimiz en mühim yön ise iyi insanlar ve iyi dostlar ile bir arada bulunmamın önemi, kötü insan ve dostlardan da uzakta durmanın gerekliliği yönüdür.

Anladığımız kadarıyla adam kötü ahlaklı insanların arasında yetişmiş, günah işlemeyi ve insan öldürmeyi alışkanlık haline getirmiş bir cani. Ancak bunun kötü bir şey olduğunu fark ediyor ve bu kötü alışkanlığından kurtulmanın çaresini aramaya başlıyor. Onu âlim bir rahibe gönderiyorlar. Rahip ondaki durdurulamaz cinayet alışkanlığını fark ediyor ve yapmış olduğu cinayetleri de hesaba katarak asla iflah olmayacağına ve affedilemeyeceğine hükmediyor. Ancak sondaki bilge âlim, kulu affedecek olanın sadece Allah olduğunu bilerek öncelikle affının mümkün olabileceğini söylüyor. Ancak adamın kendini bu kötü alışkanlığından durdurabilecek tek şeyin “iyi insanlar ve iyi dostlar ile bir arada bulunmak” olduğuna hükmederek onu kötü insanların köyünden uzaklaşmasını ve iyi insanların bulunduğu köye gitmesini tavsiye ediyor.

Kötü alışkanlığından kurtulmaya ve tövbeye niyet eden adam iyi insanların köyüne doğru yola çıkmışken can veriyor. Allah ise rahmetiyle hayatında hiç iyi bir amel işlememiş olan bu kulunu belki sadece niyetinden dolayı affediyor. Ayrıca amel olarak da iyi insanların arasında bulunmasını mühim bir amel olarak değerlendirip rahmet meleklerine onu cennete götürmelerini emrediyor.

Sizin de kurtulamadığınız kötü alışkanlıklarınız var mı? Kurtulmak istediğiniz, ancak bir türlü vazgeçemediğiniz? Hatta “Ben iflah olmayacağım, eyvah!” dediğiniz? Sakın böyle demeyin. Allah’ın rahmeti geniştir. O’nun rahmetinden ümit kesilmez. İkinci olarak da iyi insanların köyüne doğru yola çıkın. Kimdir o iyi insanlar? Dikkat edin, o insanlardan mutlaka çevrenizde az da olsa bulabilirsiniz. Onlarla birlikte oturun, kalkın. Onlara daha fazla vakit ayırın. Sizlere menfaatsiz bir hayır ve iyilik teklif ettiklerinde kabul edin. Kötülük ve kötü alışkanlıklardan kurtulabilmenin yolu onların menfaatsiz dostluğundan geçiyor. Özellikle günümüzde sistemli bir cereyan halini alan ve bir vakum gibi insanları günaha ve cehenneme çeken cazibeden kurtulabilmenin en mühim vesilesi o dostlara sıkıca tutunmaktır.


[1] Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Tevbe, 46,47,48

[2] Metin siyervakfi.org sitesinden alınmıştır.

İyi insanların köyüne doğru yola çıkın. Kimdir o iyi insanlar? Dikkat edin, o insanlardan mutlaka çevrenizde az da olsa bulabilirsiniz. Onlarla birlikte oturun, kalkın. Onlara daha fazla vakit ayırın.

One thought on “İyi İnsanlar Köyü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir