Yazının başlığına baktığınızda lütfen önce kendinizi sonra etrafınızda en samimi gördüğünüz insanları düşünün. Ve samimiyet kavramından gerçekte ne anladığınızı? Samimiyet tam olarak nedir? Nasıl ölçülür? Gösterme ve bekleme şekilleri nelerdir? Her insanda var mıdır, olmalı mıdır?
Galiba samimiyet öncelikle insanın kendine karşı dürüst olmasıyla başlıyor. Kendini tanıması ve ne yapıp ne yap(a)mayacağını bilmesi ve ona göre davranmasıyla. Zira bu süreç tamamlanmayınca kadar davranış şekli tam olarak oturmuyor ve sürekli zikzak çiziyor. Bu dengesizlik karşı tarafta bir çekimserliğe yol açtığı için samimiyet geliştirilemiyor. Süreci kademe kademe ilerletelim.
Temelde beklentisiz ve yalnızca Allah rızasını gözetmek yani “İhlas” bu işin başlangıcı.
Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam, “Din samimiyettir.” buyurdu. Sahabeler, “Kimin için ya Resulallah?” diye sordular. Hazreti Peygamber (a.s.m.) buyurdu ki; “Allah için, Allah’ın kitabı için, müminlerin yöneticileri için ve tüm Müslümanlar için samimiyettir.” (Müslim,İman,95; Tirmizî,Birr,17; Ebu Davud,Edeb,59)
Çağımızın hastalığı diyebileceğimiz bireysel ve bencil yaşam tarzı insanlar arasındaki iletişimi zayıflatarak duygu alışverişini azaltıyor. Artık kendimize yaklaşan herkese şüpheyle bakıyoruz maalesef. (Acaba benden ne isteyecek?) Samimiyetin gücüyle bu sıkıntıyı ortadan kaldırabiliriz. Menfaat dışında ilişki kurmayı başarabilirsek bencillik yerine sencillik, bireysellik yerine toplumsallık, menfaatçilik yerine herkesin faydası düşünülebilir. İşte tam bu noktada sorumluluk almak gerekiyor. “Bana ne, ne işime yarayacak, herkesi ben mi düzelteceğim?” gibi olumsuz düşüncelerimizi, “Acaba bu insanlara daha faydalı olabilir miyim? İşlerinde ve aile hayatlarında daha mutlu ve başarılı olabilmeleri için neler yapabilirim?” diye düşünüp atacağımız küçük ama samimi adımlar herkesin hayatını değiştirebilir. Benim yapacağım bu hareketten ne çıkar diye düşünmeyin. Küçücük bir kartopu yuvarlanıp büyüyerek bir çığ olur. İyilik herkese ulaşabilir. Mutlu insan, mutlu aile, mutlu toplum, mutlu dünya…
Haydi, bugün başlayalım insanların dertleriyle dertlenmeye, sevinçleri ile mutlu olmaya, onlar için bir şeyler yapmaya…
Samimiyet ruha sinen cazibeli bir güzelliktir.
Kuş Sütü / Ahmed İhsan Genç
Maşallah