Clicky

Yed-i Beyza

Ahmed İhsan Genç’ten Açık Mektuplar

Mektup No: 5

السلام عليكم ورحمة الله

Muhterem Kardeşim,

Şimdi ortada (çoğu imanlı, istikametli insanların aleyhine) dönen hadiseler, çevrilen dolaplar, tahrik edici fıkır fıkır kazanları kaynayan fitneleri düşünürken aklıma bizim mes’uliyetimiz noktasında kulluktaki kusurlarımızın kadere fetva verdirmesi geliyor, korkuyorum. Belli ki kulluğa yakışmayan pek çok suçlarımızı kâle almıyoruz, küçümsüyoruz, neticede zarara uğruyoruz. Her gün (bunun için) belki yüzlerce istiğfarımızı gerektiren hallerimizde ihmaller, gafletler var, ehemmiyetini idrak edememek var. Herkesin büyük, küçük, yaşlı, genç, hasta, sağlıklı, delilerimizle, velîlerimizle şahıs şahıs veya birlikte dua etmeliyiz, hem tıpkı kaht-ü gala için, yağmursuzluk için cemaatler halinde namazgâhlara çıkıldığı gibi dua için bu en dehşetli musibetlerden, dine gelen musibetlerden Allah’a (CC) sığınmalıyız, yalvarmamız lüzûmu var.

Anteb’in muhasarası sırasında halkı toplayan kahraman bir Hoca; zannederim Bülbülzâde Abdullah Edîb Efendi “Cemaat, bir köye girerken köpeklerin hücûmuna uğrarsanız, yanınızda ne sopanız ne de silahınız var. O zaman ne yaparsınız? Ancak bir çaremiz var, feryad etmek, köyün sakinlerini, köpeklerin sahibini çağırmak…” Biz de şimdi bunu yapacağız. “Ey merhametli ve gayretli Allah’ımız, sana yalvarıyoruz dünya köyündeki senin köpeklerin bize saldırıyor, bunlardan bizleri kurtar. Bizim neye ki gücümüz yetmez, sen o şeye muktedirsin. El-Aman Allah’ım… Merhamet eyle… lütfeyle…” diye bu mealde hem ağlıyor hem de cemaati ağlatıyor.

Dâhil-i vatan olan fitne ve musîbetlerde asâyişi zedelememek, mal ve can zayiâtına sebep olmamak için en güzel yol Allah’dan yalvarmalardır, müsait olanlara (gücü yetenlerce) nasihatlar yapılmasıdır. Üstadımız Hazretlerine kulak vermeliyiz. Nurları dikkatle okumalıyız. O’nun hizmetteki âsân olan, müessir olan, müfîd olan, en az külfetli ve israfsız tarzını anlamalı, muhafaza etmeliyiz.

İnşaallah, indallah makbul olmuş duasıyla hizmet-i imaniyede muvaffak oluruz.

Gizli planlarla dindar insanlar tahrik edilmek isteniyor, mukaddeslere sataşılıyor, masum insanlar sokağa dökülsün, patırtılar olsun, fitne ateşlensin, halk ne yaptığını bilmez hale gelsin, dostlar mahzun olsun, düşmanlar, şeytanlar gülsün sevinsin diye körükleyenler, üfleyenler var… Allah’ım (CC) sen bize meded eyle…

Kardeşim,

İyi ki nurlar derslerinin talipleri çoğalmış, basîretli, ferâsetli, şuurlu insanlar her muhitte bulunuyor. Her biri gerçek bir kutupdan beklenen bu zamanda çok mühim olan mânevî vazifelerini, Nurlarla irşad hizmetlerini hiç aksatmadan, tamamiyle Kitabullaha uygun, sünnete uygun, hem de asra yakışır sûretlerde îfa ediyorlar. Allah (CC) dan başka kimseden korkmadan, fütursuzca “Hak” olanı, doğru olanı, istikamet yolunu gösteriyorlar.

Bu fırtınalar arkasında “…… en yüksek gür sadâ …..”nın kulağımda çınladığını hissediyorum.

Çok eskiden bir rü’ya içinde “yed-i beyzâ” yı görmüştüm. Huzur ve saâdet onun sayesinde olur. İnşaallah o vasata gidiyoruz.

Allah’ım bu geçitten kolaylıkla geçmeyi yüz akıyla imtihanımızı verebilmeyi yalvarıyorum.

Bâkî Selâm… Dua…

Ahmed İhsan GENÇ

NOT: Ahbab, dost, arkadaş, tanıdık kimselere istiğfar ve dualar yapmalarını, salât-ı tünciye ve tefriciye, cevşenler okumalarını hatırlatmak imam efendilerden (bilhassa Cumalarda) cemâata dua ettirmelerini rica etmek lazım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir